İstanbul'da deprem...Prof. Dr. Bülent Kaypak: “Bu, beklenen bir Marmara depremi değil çünkü daha şiddetli meydana geleceği, 7’nin üzerinde olacağı öngörülüyor”

İstanbul'da deprem...Prof. Dr. Bülent Kaypak: “Bu, beklenen bir Marmara depremi değil çünkü daha şiddetli meydana geleceği, 7’nin üzerinde olacağı öngörülüyor”

Haber: Nilgün Hande ÖZTÜRK

(ANKARA) - Ankara Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Kaypak, ANKA Haber Ajansı’na İstanbul'da meydana gelen 6.2 büyüklüğünde deprem ve devamında yaşanan artçı depremlere ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bu, beklenen bir Marmara depremi mi? Bana kalırsa değil çünkü beklenen Marmara depremi, daha büyük bir kırık oluşturacağı, daha şiddetli meydana geleceği, 7’nin üzerinde olacağı öngörülüyor. Tabi ki bunun büyük bir deprem olmasını hiçbirimizin istemeyiz ama şunu da soruyorlar zaman zaman, ‘Bu deprem, bölgedeki enerji birikimini azaltıyor mu’ diye. Bir kısmını, bir ölçüde azaltıyor ama 7 büyüklüğünde olacak bir depremin enerjisini yok etmeye mümkün değil yetmez" dedi.

İstanbul’da Marmara Denizi açıklarında saat 12.49'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, kentte büyük paniğe yol açtı. Sarsıntı, başta İstanbul olmak üzere çevre illerde de hissedildi. Depremin ardından çok sayıda artçı meydana gelirken, İstanbullular yaşanan sarsıntıların etkisiyle kendilerini sokağa attı. Yetkililer, can ve mal kaybına ilişkin net bir bilgi için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Ankara Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Kaypak, yaşanan depremlere ilişkin ANKA Haber Ajansı’na şu değerlendirmelerde bulundu:

“Marmara’da 1999 depreminden beri görülen en büyük deprem bu”

“Beklenen bir Marmara Depremi var, uzun süredir bu zaten gündemde. 5.9 büyüklüğünde bir deprem olmuştu 2019 yılında. Hatta 1999 yılından bugüne kadar Marmara Denizi içerisinde 6 üzeri, daha büyük bir deprem olmadı. En büyüğü bu, 1999 depreminden beri. İstanbul’a yakınlığı, Silivri gibi yerleşim yerlerine yakınlığı neticesinde de baktığımızda, insanları, tedirgin edecek bir boyutta. Hatta, özelikle zayıf yapılmış binaları, daha önceden hasar görmüş binaları da yıkabilecek mertebede bir deprem. Depremin, yaklaşık 6.9 kilometre derinlikte olmasıyla, sığ bir deprem bu. Bu bölgeyi etkileyebilecek ya da şiddetini arttırabilecek bir özellik. Hani derin olsa belki bu kadar hissedilmezdi.

Tabi bu deprem, 3.9 gibi bir depremle başladı aslında. Ama buna, öncü şok diyebiliriz. Çünkü bu deprem olduktan sonra 6.2 büyüklüğünde aynı noktada başka bir deprem meydana geldi. Yani, zamansal ve mekansal olarak çok dar bir aralıkta meydana geldiği için buna öncü şok diyebiliyoruz. Dolayısıyla 6.2’den sonra da artçılar meydana gelmeye başladı. Aldığımız bilgiye göre, 30’a yakın artçı meydana gelmiş ve bu daha devam edecektir. Ne kadar daha devam eder konusunda çok net bir bilgimiz yok ama giderek zaman içerisinde sönümlenecektir. Bu artçıların sayısı, 30’dan belki 100’e kadar devam edebilir, 100 veya 150 civarında artçı olabilir. Rakam ve süre vermek mümkün değil.

“Bu deprem, bölgedeki enerji birikimini bir ölçüde azaltıyor ama yetmez”

Bu, beklenen bir Marmara Depremi mi? Bana kalırsa değil çünkü beklenen Marmara Depremi, daha büyük bir kırık oluşturacağı, daha şiddetli meydana geleceği, 7’nin üzerinde olacağı öngörülüyor. Çünkü 7 ile 6.2 arasında devasa bir enerji farkı var. Dolayısıyla, bu depremin, beklenen bir Marmara Depremi olduğundan söz etmek biraz zor, bana göre. Tabi ki bunun büyük bir deprem olmasını hiçbirimizin istemeyiz ama şunu da soruyorlar zaman zaman, ‘Bu deprem, bölgedeki enerji birikimini azaltıyor mu’ diye. Bir kısmını, bir ölçüde azaltıyor ama 7 büyüklüğünde olacak bir depremin enerjisini yok etmeye mümkün değil yetmez.”

“Benim öngörüm, bunun da zaman içerisinde sönümlenip yok olacağı şeklinde”

Bu depremin hemen ardından 7 büyüklüğünde bir depremin yaşanma riskinin olup olmadığı sorusuna Kaypak, şu yanıtı verdi:

“7 büyüklüğünde bir depremin yaşanmasına ilişkin konuşmak şu an için çok zor. 6 Şubat 2023 depremlerinde, Kahramanmaraş’ta ana şok Pazarcık ilçesinde oldu. Ama dokuz saat sonra da daha kuzeydeki Çardak fayı kırıldı. Kimse tahmin edemezdi buradan sonra öteki fayın kırılacağı veya orada büyük bir deprem olacağı. Bunlar, ikiz depremler olarak adlandırılıyor. Şimdi burada da böyle bir şey olabilir mi? Dediğim gibi bir şey söylemek çok zor, yani bir başka depremi tetiklemesi, bir başka segmente veya fayın bir başka kısmında başka bir depreme yol açmasını söylemek çok zor.

Umarım böyle bir şey gerçekleşmez ama oluşursa da bu, beklenmedik olmaz. Çünkü bunlar, yaşanan olaylar, doğal süreç içerisinde meydana gelen bir durum söz konusu. Başka bir parçayı da tetiklemiş olabilir. Ama benim öngörüm, tahminlerim ve bölgedeki yapılan çalışmalara göre, 2019’daki 5.9 büyüklüğündeki depremi de düşünürsek, bunun da zaman içerisinde sönümlenip yok olacağı şeklinde düşünebiliriz. Depremlerin tetiklenme işi kolay söylenebilecek bir şey değil, bu yüzden net bir şey söylememiz mümkün değil.”

“Depremlerle yaşayan toplumlarda, 6’lık depremlerin bir hasara yol açmaması gerekir”

6.2 büyüklüğündeki bir depremin meydana getirdiği veya getireceği hasara ilişkin Kaypak, şunları söyledi:

“Hasar dediğimiz, zaman aslında yapılara bakarak söyleyebiliriz. Normalde, depremlerle yaşamayı öğrenen toplumlarda, devletlerde, bu tür depremler bir yıkıcılık etkisi yaratmaz. Bina, tümden çökmez, büyük bir hasar almaz. Bunlar, 4, 5, 6 büyüklüğündeki depremler orta büyüklükteki deprem sınıfına girer. 6’nın üstü yani 7, 8, 9 büyüklükleri ise, şiddetli deprem sınıfına girer. Dolayısıyla bu, orta büyüklükteki bir depremdir. O yüzden bunu bir yıkıcılık etkisinin olması depremlerle yaşamayı öğrenen toplumlarda çok fazla rastlanılmaz. Ancak Türkiye’nin tarihi içerisinde, 6 civarındaki depremlerin, Ceyhan depremi bunlardan biri olabilir, yıkıcılığı vardı. Bu, depremin meydana geldiği bölgenin yapısal özelikleri, zemin koşulları gibi birçok şey etkilidir buna. Depremlerle yaşayan toplumlarda, 6’lık depremlerin bir hasara yol açmaması gerekir.