İzmir Atatürk Lisesi’nde 50 öğretmenin kadro dışı bırakılmasına tepki: Laik ve bilimsel eğitimin yanındayız

(İZMİR) - Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçları kapsamında İzmir Atatürk Lisesi’nde görev yapan 50 öğretmen norm kadronun dışında bırakılması, öğrenciler, veliler ve eğitim sendikaları tarafından protesto edildi. Veliler adına konuşan Arif Salık, “Yapılan bu hukuksuz atamayla bu kültürün öğretmen ayağı ortadan kaldırılmak istenmektedir. Biz, okulları, eğitimi, çocukların geleceğini değil; siyasi emelleri gözeten anlayışın karşısında; laik ve bilimsel eğitimin, liyakat ilkesinin, hak ve adaletin yanındayız” dedi.
Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarının açıklanmasıyla kamuoyunda ‘proje okulları’ olarak bilinen 30'oan fazla okulda görev yapan 20 binden fazla öğretmenin ‘norm kadro’ gerekçesiyle görev yerlerinin değiştirilmesine yönelik tepkiler sürüyor.
İzmir’in de aralarında olduğu birçok ilde 30’dan fazla proje okulunda yapılan yönetici ve öğretmen atamaları kapsamında İzmir Atatürk Lisesi’nde görev yapan 50 öğretmen norm kadronun dışına alınmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın atama kararını sabah saatlerinde öğrenciler, okul bahçesinde yaptıkları oturma eylemiyle protesto ederken akşam saatlerinde karara bir tepki de okuldaki öğrencilerin velilerinden geldi.
Velilerin eylemine, İzmir Atatürk Lisesi mezunları, eğitim sendikaları ve siyasilerden de destek geldi. Lisesinin önünde bir araya gelen kalabalık “Okullar bizimdir bizim kalacak”, “Tarikatın Bakanı Yusuf Tekin istifa” ve “AKP elini okullardan çek” sloganları atarak Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Alanda veliler adına basın açıklamasını Arif Salık okudu.
Salık: “Bu uygulama, eğitimde emek, birikim ve mesleki yetkinliği yok saymaktadır”
Proje okullarına öğretmen atamalarının şeffaflıktan uzak yapıldığını ifade eden Salık, “Yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamakta; tamamen siyasi ve idari takdirle şekillendiği anlaşılmaktadır. Bakanlığın; herhangi bir kriter ilanı yapmadan; kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni proje okullarına atadığı anlaşılıyor. Bu uygulama, eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinliği yok saymaktadır” dedi.
“150 yıllık sorgulayan birey yetiştirme kültürünü sıfırlama amacı güttüğünü görüyoruz”
İzmir Atatürk Lisesi’nden 50 öğretmenin kadro dışı bırakılmasıyla okul kültürünün de zedelendiğini belirten Salık, şunları söyledi:
“Yapılan bu atamalar sonucunda; İzmir Atatürk Lisesinde; yıllardır bu okulun kültürünün oluşmasında ve gelişmesinde emeği olan elli 50 öğretmenimize tekrar görev verilmemiş ve norm kadrosu fazlası duruma düşürülmüştür. Görev verilmeyen 50 öğretmen İzmir Atatürk Lisesi öğretmen toplamının üçte ikisini oluşturmaktadır. Biz İzmir Atatürk Lisesi velileri olarak bir okuldaki öğretmenlerin üçte ikisinin bir anda okuldaki görevinden alınmasını teknik, sıradan bir öğretmen ataması olarak görmüyoruz. 150 yıllık laik, bilimsel, çağdaş ve sorgulayan birey yetiştirme kültürünü sıfırlama amacı güttüğü ve çocuklarımızın eğitim alma hakkından çok siyasi saiklerle yapılan bir uygulama olduğunu görüyoruz. Çocuklarımız eylül ayında okula başladıklarında bu okulun öğrencisine yabancı, bu okulun kültürüne yabancı bir öğretmen topluluğu ile karşı karşıya kalacaklardır. Bu eğitim öğretim sürecinin bütünselliğine tamamen ters, bilimin ve pedagojinin hiçbir ilkesi ile açıklanabilir bir durum değildir.
“Haksız uygulama sonucunda bizim çocuklarımızın tercih ettiği okul ortadan kalkmış olacaktır”
Okul, sadece bina demek değildir. Öğretmeniyle, öğrencisiyle, tarihiyle, kültürü ile gelenekleriyle bir kurumdur okul. Bizim çocuklarımız okulumuzun sadece binasını değil, kurumsal kimliğini tercih etti. O kimliğin parçası olmak için gecesini gündüzüne katarak çalıştılar. Hiçbir kriter olmaksızın, tamamen keyfi, kayırmacı bir anlayışla İzmir Atatürk Lisesi'nden 50 öğretmenin, diğer okullardan da onlarca öğretmenin uzaklaştırılmasını kabul etmiyoruz. Bu haksız uygulama sonucunda bizim çocuklarımızın tercih ettiği okul ortadan kalkmış olacaktır. Bu durumu kabul etmeyeceğiz! Okulumuzdan bir anda onlarca öğretmenin uzaklaştırılması çocuklarımızın adeta farklı bir okulla yüzleşmelerine neden olacaktır. Okul kültürünün taşıyıcı unsuru öğretmenlerimizin hiçbir kriter olmadan okuldan uzaklaştırılmasını kabul etmeyeceğiz.”
“Yapılan bu hukuksuz atamaların derhal iptal edilmesini talep ediyoruz”
Kararı kabul etmediklerini belirten Salık, taleplerini şu şekilde sıraladı, “Proje okullarının önemi, yalnızca verdikleri eğitimle, binalarıyla, puanlarla, sıralamalarla ölçülemez. Bizim çocuklarımızın birçoğu İzmir’de ve başka illerde daha yüksek sıralamalarla öğrenci alan başka okullara da yerleşebilecekken öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve mezunlar sayesinde oluşan İzmir Atatürk Liseli olmak, bu kültürle anılmak istedikleri için bu okulu seçmişlerdir. Şimdi yapılan bu hukuksuz atamayla bu kültürün öğretmen ayağı ortadan kaldırılmak istenmektedir. Talebimiz, yapılan bu hukuksuz atamaların durdurulması ve yeni yapılacak atamaların şeffaf, kriterleri belirlenmiş ve açıkça beyan edilmiş olarak, adaletli ve liyakatli bir anlayışla yapılmasıdır. Biz, okulları, eğitimi, çocukların geleceğini değil; siyasi emelleri gözeten anlayışın karşısında; laik ve bilimsel eğitimin, liyakat ilkesinin, hak ve adaletin yanındayız. Eğitimde laik, bilimsel, demokratik ve adil anlayıştan vazgeçmediğimizin altını çizerek eğitimin ve çocuklarımızın gelecekleri için ‘öğretmenime dokunma’ diyoruz. Yapılan bu hukuksuz atamaların derhal iptal edilmesini talep ediyoruz.”
Kaya: “Milli Eğitim Bakanı, milli eğitimin sorunlarını çözmek yerine kendisi sorun olmaktadır”
Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanı Behram Kaya, proje okullarda yaşanan öğretmen atama sorununa ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Milli Eğitim Bakanı, milli eğitimin sorunlarını çözmek yerine kendisi sorun olmaktadır. 4+4+4 ile okulları böldü. Arkasından tarikat ve cemaatlerle anlaşma yaparak okullara tarikat ve cemaatlerin girmesinin yolunu açtı. Bilim ve inanç ayrı şeylerdir. Eğer bilimin yerine inancı sokarsanız eğitim olmaz. Dolaysıyla laik eğitimi ortadan kaldırdı. Okulları tarikat ve cemaatlerin birimi haline getirmek istiyor. Hepimiz bunun farkındayız. Bunu kabul etmiyoruz. 150 yıllık İzmir Atatürk Lisesi gibi bir okulda 50 öğretmeni farklı yerlere atarsanız 150 yıllık aileyi parçalıyorsunuz demektir. Biz bunu kabul etmiyoruz.”