‘RSV’ye karşı geliştirilecek çözümler sağlık sistemindeki yükü azaltabilir’

İSTANBUL, (DHA)- BEBEKLERDE şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan Respiratuar Sinsityal Virüsü (RSV) konu alan ‘Türkiye’de Respiratuar Sinsityal Virüs Enfeksiyonu Ekonomik Yük Çalışması’ araştırmasının sonuçlarını Başkent Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Simten Malhan düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Prof. Dr. Malhan, “RSV’ye karşı geliştirilecek bütüncül ve yenilikçi çözümlerle sağlık sistemindeki yük ve ailelerin yaşadığı zorluklar önemli ölçüde azaltabilir. Sağlığa ayrılmış çok daha kıt kaynaklar, korunma ve önleme stratejileriyle çok daha etkili şekilde kullanılabilir” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’de Respiratuar Sinsityal Virüs Epidemiyolojisi, Tanı ve Tedavisi, Ekonomik Yükü’ adlı çalışmayı gerçekleştiren Başkent Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi İyi Klinik Uygulamalar Mükemmeliyet Merkezi Proje Direktörü Prof. Dr. Simten Malhan, toplantıda RSV ve ekonomik yükü hakkında açıklamalarda bulundu. Hacettepe Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ateş Kara da virüs ile ilgili bilgiler paylaştı.
‘RSV, ÇOCUKLUK ÇAĞI ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARININ EN YAYGIN NEDENİ’
Prof. Dr. Malhan, RSV’nin özellikle bebekler, yaşlılar ve bağışıklığı zayıf bireylerde ciddi solunum yolu enfeksiyonlarına yol açtığını belirterek, “RSV, çocukluk çağı alt solunum yolu enfeksiyonlarının ve hastane yatışlarının en yaygın nedeni. Acil servis yoğunluğu, hastane yatışları, sağlık çalışanları üzerindeki baskı ve ailelerin yaşadığı maddi-manevi zorluklar, virüsün sağlık sistemleri ve toplum üzerinde oluşturduğu yüklerin başında geliyor” dedi.
Alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırlanan raporun bu yükü bilimsel ve rakamsal olarak gözler önüne serdiğini belirten Prof. Dr. Malhan, RSV’nin dünya genelinde benzer sıklıkta görüldüğünü, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde bu yükün daha da ağır olduğunu ifade etti.
Tüm bebekleri kapsayan korunma stratejilerinin önemine değinen Malhan, “RSV’ye karşı geliştirilecek bütüncül ve yenilikçi çözümlerle sağlık sistemindeki yük ve ailelerin yaşadığı zorluklar önemli ölçüde azaltabilir. Sağlığa ayrılmış çok daha kıt kaynaklar, korunma ve önleme stratejileriyle çok daha etkili şekilde kullanılabilir” diye konuştu.
‘RSV’YE KARŞI FARKINDALIK VE KORUNMA KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR’
Prof. Dr. Kara ise RSV hakkında şunları söyledi:
“RSV, 2 yaşına kadar bebeklerin neredeyse tamamını enfekte eden yaygın ve bulaşıcı bir virüs. En önemli nokta şu ki, sağlıklı doğan veya risk faktörleri ile doğan, miadında doğan veya prematüre doğan, sezonda veya öncesinde doğan tüm bebekler RSV riski ile karşı karşıya. Hangi bebeğin ağır etkileneceğini öngöremediğimiz için ve RSV hastalığına karşı spesifik bir tedavi bulunmadığı için, RSV’ye karşı önleyici tedbirler ve hijyen uygulamaları kritik önem taşıyor.”
Rapordan çıkan veriler ise şu şekilde oldu:
“Süt çocuklarının yaklaşık yüzde 50’si yaşamlarının ilk RSV sezonunda enfekte olurken, yaklaşık yüzde 95’i yaşamlarının ilk iki yılı içerisinde RSV ile enfekte oluyor. RSV’ye karşı gelişen bağışıklığın kalıcı olmaması nedeniyle enfeksiyon tekrarlayabiliyor; astım ataklarının şiddetlenmesi ve KOAH gibi uzun vadeli solunum sorunlarına yol açabiliyor.
“TÜİK doğum istatistikleri, Uzman Paneli görüşleri ve bilimsel kaynaklar ışığında yapılan çalışmada, 2019-2023 yılları arasında doğan toplam 0-5 yaş arası 5 milyonu aşkın çocuktan 894 binden fazlasının RSV’ye yakalandığı tahmin ediliyor. Çalışmaya göre RSV’ye yakalanan çocukların 791 bin kadarı ayakta tedavi görürken, 102 bin kadarı hastanede yatarak; 12 bine yakını da yoğun bakımda tedavi görüyor. 952 bebeğin ise bu virüsle bağlantılı olarak hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
“Hastalık Maliyeti Metodolojisi (COI) kapsamında RSV’nin önemli hastalık ve manevi yük olmasının yanı sıra ekonomik olarak da ciddi bir yük oluşturuyor. Çalışma kapsamında yapılan analizlere göre; 0–5 yaş grubundaki 894.426 hastanın toplam ekonomik yükü 24,2 milyar TL olarak hesaplanıyor. Bu toplam yük, 2023 toplam sağlık harcamasının yüzde 1,95’ini ve 2023 SGK sağlık harcamasının yüzde 4,62’sini oluşturuyor.”