TMMOB Başkanı Koramaz: “Soma faciası, teknik bilgi ve alt yapı yetersizliğinin, iş güvenliği anlayışının görmezden gelinmesinin sonucudur"

(ANKARA) - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Soma maden faciasının 11'inci yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Aradan geçen 11 yıl sonunda gerçekler göstermiştir ki Soma faciası, basit bir ihmal değil, madencilik bilgi ve birikiminin yok sayılmasının, teknik bilgi ve alt yapı yetersizliğinin, iş güvenliği anlayışının görmezden gelinmesinin sonucudur” dedi.
13 Mayıs 2014'te Manisa'nın Soma ilçesinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait maden ocağında, 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği 162 işçinin yaralandığı facianın üzerinden 11 yıl geçti. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, facianın 11. yılı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Koramaz, şunları kaydetti:
“Ülke tarihimizin en büyük madencilik felaketi olan Soma Faciasının üzerinden geçen on bir yılda kaybettiğimiz 301 madencimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz. Emek sömürüsünün derinleştiği; esnek, güvencesiz istihdamın yaygınlaştığı, emek örgütlerinin etkisizleştirildiği AKP iktidarı dönemi boyunca toplu işçi ölümleri tarihin en yüksek sayılarına ulaşmıştır. Yalnızca Soma faciasının ardından geçen 11 yılda bile ülkemizde 15 bin 600 emekçi, madenlerde, inşaatlarda, tarımda, ormanda, sanayide, taşımacılıkta, tersanelerde, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmiştir.
"Siyasi iktidarın emekçilerin hayatlarına değer vermeyen politikalarının bedelini 301 madenci hayatlarıyla ödemiştir"
Aradan geçen 11 yıl sonunda gerçekler göstermiştir ki Soma faciası, basit bir ihmal değil, madencilik bilgi ve birikiminin yok sayılmasının, teknik bilgi ve alt yapı yetersizliğinin, iş güvenliği anlayışının görmezden gelinmesinin sonucudur. Maden şirketlerinin kârlarını artırabilmek için dayattığı çalışma koşullarının ve siyasi iktidarın emekçilerin hayatlarına değer vermeyen politikalarının bedeli Soma’da 301 madenci hayatlarıyla ödemiştir.
Soma Faciası yalnızca AKP iktidarının emek ve emekçi düşmanı politikalarının değil, aynı zamanda emeğe karşı sermayeyi, emekçilerin yaşamına karşı kar ve rantı koruyarak siyasi iktidara biat eden hukuk sisteminin de bir sonucudur. Dava süreci boyunca yaşananlar ve mahkemenin verdiği kararla, faciada kaybettiğimiz 301 madencinin acısı üzerine, adaletsizlik ve haksızlık duygusunun daha artmasına sebep olmuştur.
Kamu kurumlarının sorumluluğunu yok sayan, maden şirketin sahiplerinin suçunu hafifleten yargılama süreci sonunda sorumlulara adeta göstermelik cezalar verilmiştir. İktidar tarafından çıkarılan infaz indirimiyle davada 28 kamu görevlisinden 10'u beraat ederken, 18 kamu görevlisi ise 5 ay ila 6 ay 7 gün arasında hapis cezası almıştır.
"AKP iktidarının ve kamu kurumlarının sorumluluğunu ve faciaya sebep olan kişileri asla unutmayacağız"
Soma Faciasının sorumluları dışarıdayken, acılı ailelerin gönüllü avukatlığını üstlenen Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’nın cezaevinde olması, hukukun içinde bulunduğu içler acısı durumun göstergesidir. Üzerinden kaç yıl geçerse geçsin 301 madencinin ölümünü, AKP iktidarının ve kamu kurumlarının sorumluluğunu, madenci şirketin açgözlü sahiplerini ve faciaya sebep olan kişileri asla unutmayacağız.
Emeğimiz, alın terimiz ve insanca yaşayabileceğimiz bir ülke ve insani koşullarda çalışabileceğimiz iş koşulları için mücadele etmeye hep beraber devam edeceğiz.”