Bakan Tunç, İmamoğlu hakkında açılan davalara ilişkin konuştu: 'Siyasi davadır ya da değildir' şeklinde yorum yapmam doğru olmaz

Bakan Tunç, İmamoğlu hakkında açılan davalara ilişkin konuştu: 'Siyasi davadır ya da değildir' şeklinde yorum yapmam doğru olmaz

(ANKARA) - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davalara ilişkin, "Adalet Bakanı olarak benim devam eden soruşturma ve davalarla ilgili olarak, 'siyasi davadır ya da değildir' şeklinde yorum yapmam doğru olmaz. 'Bu suç işlemiştir' demiyorum. Suç olup, olmadığını, hakaret olup, olmadığını değerlendirecek olan yargıdır. Yargı bağımsız ve tarafsız şekilde kararını verecek." dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Habertürk TV'de gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı.

Tunç, 6 Şubat depremleri davalarına ilişkin şunları söyledi:

"697 ilave mahkeme kurduk bölgede. Oradaki yargısal süreçlerin tıkanmaması için. Ceza süreçleri ve davalar bakımından vatandaşlarımızın yargısal konularda mağdur olmaması için tedbirler alındı. Toplamda 3 bin 522 dosyada işlem yapıldı. Bu dosyaların 1491'inin iddianamesi düzenlendi ve davaları açıldı. 2031 soruşturma devam ediyor. 2578 dosyada bilirkişi incelemeleri tamamlandı, raporlar hazırlandı. Bu raporlar teknik üniversitelere gidiyor. Üniversitelerdeki bilirkişi heyetlerine teslim edildi. Şu anda hala 248 kişi tutuklu durumunda. 1036 kişi hakkında adli kontrol sözkonusu.

Tutukluların bir kısmı müteahhit, bir kısmı yapı denetim sorumlusu, bir kısmı fenni mesul. Binada sonradan değişiklik yapan, kolon kesenlerle ilgili de var. Kamu görevlileriyle alakalı bilirkişi raporları geldikten sonra o dosyada kamu görevlisi, belediye yetkilisinde sorumluluk varsa o durumda İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni istendi. Peyderpey o davaların açılması devam ediyor. İzinlerin gelmesinde gecikme, dosyanın bilirkişiden dönüşüyle ilgili. Onlarla ilgili de davalar açılıyor. Burada yargılanan belediye başkanları da var. Bizim Nurdağı Belediye Başkanı hala tutuklu."

Bolu otel yangını soruşturması: Yeni gözaltı ve tutuklamalar olabilir

Bakan Tunç, Bolu'da meydana gelen otal yangını soruşturmasına yönelik olarak da, "İTÜ'den yeni bir heyet oluşturuluyor. Afet Yönetimi Bölümü'nden oluşan 8 kişilik bilirkişi heyeti görevlendiriliyor. Önceden toplanan deliller hızlı bir şekilde keşif yapılıyor. Rapor hazırlama süreci devam ediyor. Biz şunu diyoruz; bunun üzerinden bunları konuşmak bile acı verici, maalesef. Bunun üzerinden politika yapılmaz. Burada gerçek ne ise ortaya çıksın, ucu nereye dokunursa dokunsun. Ama onlar şunu diyor 'Bunun ucu bizim arkadaşlarımıza dokunmasın' aradaki fark bu. Belediye burada sorumlu değildir diyorlar. Bilirkişi raporu hazırlanmamış, savcılık soruşturmayı devam ettirirken 'şu kusurludur, bu kusursuzdur' diyebilir misiniz? Şu anda 22 tutuklu var. Soruşturma devam ediyor. Biz burada gelecek olan bilirkişi raporuna göre, savcılık makamı elbette ki yeni gözaltılar yapabilir, tutuklama kararları verebilir." diye konuştu.

İmamoğlu'na yönelik açılan davalar: Yargıya kimse hakaret edemez

Bakan Tunç, İmamoğlu hakkında açılan davalara ilişkin sorulan soruya şu yanıtı verdi:

"Adalet Bakanı olarak benim devam eden soruşturma ve davalarla ilgili olarak, 'siyasi davadır ya da değildir' şeklinde yorum yapmam doğru olmaz. Her şey kamuoyunun gözü önünde cereyan ediyor. 'Ahmaktır' demek hakaret mi, değil mi? Bunu yargı takdir edecek. İlk derece kararını verdi şimdi istinaf sürecinde. Siz 'bu dava gecikti, erken verildi' diye 'yargı tacizi' derseniz bu olmaz. Yargı bağımsız ve tarafsız şekilde kararını verecek. Ordu'daki dava ile ilgili aynı şey söylenmişti. O davada Yargıtay'da. Sonraki ifadeleri, İstanbul Başsavcımızla ilgili ifadeleri var. Yargı hakaret mi değil mi, değerlendirecek. Cumhuriyet başsavcısına 'çürük zihinli' dediğinizde bunun hakaret olup, olmadığını, suç teşkil edip etmeyeceğini herhalde yargı takdir edecektir.

Sürekli yargıya yönelik buradan ifade edemeyeceğimiz hakaret içeren sözlerle sürekli gündemde kalmak gibi durum sözkonusu. Burada 16 milyon İstanbullunun sorumluluğunu taşımak gerekir. Bir cumhuriyet başsavcısına 'çürük zihinli' dediğimizde yargı susacak mı? Soruşturmayla karşı karşıya kalınca 'yargı tacizi'. YSK üyelerine söylediği söz yargı gündeminde. Sayın Özel'in ifadeleri. Bir gençlik kolu başkanının o sözler üzerine video yapması ve soruşturma açılması. Yargıya kimse hakaret edemez. Ben Adalet Bakanıyım ve HSK Başkanıyım. 'Bu suç işlemiştir' demiyorum. Suç olup, olmadığını, hakaret olup, olmadığını değerlendirecek olan yargıdır. Bunu şova dönüştürürseniz, herkes hukuka saygı duyacak.

Yargı mensuplarına söylediği sözler kabul edilebilir değildir. Bizim maalesef hakaret siyaseti, sürekli karşı tarafı rencide edecek sözler, hakarete varan sözlerle yargının konusu olabilecek sözler sarfedildiğinde 'yargı niye üzerime geliyor' dendiğinde doğru olmaz. Kimse yargıya parmak sallayamaz. Burası hukuk devleti. Kanunlarımız var. Herkes kendi görev alanında işini tam yapsa, özellikle icraatlarla görevde olsa. İcraatlarla görevde olmayınca işi böyle kapatmak sözkonusu oluyor."

Ümit Özdağ'ın tutuklanması: İkametgahının İstanbul olması nedeniyle yetki konusunda problem sözkonusu değildir

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'a açılan soruşturmanın yeriyle ilgili tartışmalara ilişkin olarak konuşan Bakan Tunç, ikametgâhının İstanbul'da olması nedeniyle işlemin oradan başlatıldığını söyledi.

Cemal Enginyurt'a açılan soruşturma

"CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt'un Ankara'da yaptığı konuşma hakkında neden İstanbul'da soruşturma açıldı?" sorusuna Bakan Tunç, "Basın yoluyla işlenen suçlar, neticede haber kanalları, gazete merkezleri nerede yayımlandıysa bu konuda yetkiyle ilgili konu geniş. Bahsi geçen kişiler yargıda konuştukları bu ifadeler, yaptıkları konuşmalarla ilgili olarak binlerce vatandaşımıza dava açan kişiler bunlar. Bunların gerek TV ekranında gerek sosyal medyalarında yaptıkları yorum ve açıklamalara karşı vatandaşlarımız tepki gösteriyor, yorumlar yapıyor. Bu kişilerin vatandaşlarla ilgili binlerce kişiye dava açmışlar. Açabilirler hakları. Bir yandan 'haksız yere bize dava açılıyor' diyenler vatandaşlarımızın küçük yorumuna dava açabiliyor. Açabilirler, bir şey diyemeyiz." yanıtını verdi.

Gazetecilere bilirkişi soruşturması: Gazetecilik faaliyeti sözkonusu değil

Bakan Tunç, gazetecilere yönelik başlatılan bilirkişi soruşturmasına ilişkin, "Burada özellikle bir gazetecilik faaliyeti sözkonusu değil. Gazeteciliğin kuralları var, meslek ilkeleri var. Bunlar neyin yayınlanıp, yayınlanmayacağı, neyin kişilik haklarına saldırı olup olmayacağı hem gazetecilik kurallarında hem de kanunda var. Bunun suç teşkil edip etmeyeceğine yargı karar verecek. Sulh ceza hakimliği burada böyle bir karar vermiştir. Tutuklama bir tedbirdir." dedi.

Gezi Davası soruşturmaları

Anayasal düzene karşı işlenen suçlarda zaman aşımının söz konusu olmadığının altını çizen Tunç, yeni delillerin ortaya çıkması halinde Gezi Davası'nın yeniden ele alınabileceğini kaydetti.

Teğmenlerin TSK'dan ihraç edilmesi: Tamamen askerlik disiplini ile alakalı durum sözkonusudur

Bakan Tunç, 5 teğmenin TSK'dan ihraç edilmesine ilişkin, "Yetkililerin ısrarlarına rağmen yapıldığı şekilde bilgimiz var. Teşvik edildiğine yönelik de karar onu gösteriyor. O yemini organize eden teğmen ve komutanlarıyla ilgili disiplin kararı verildi. Yürürlükteki metni okudunuz, eski metni ısrarla okumanız askerlik açıdan disiplin suçu olduğuna MSB Yüksek Disiplin Kurulu karar verdi. Bu kararı idari yargı değerlendirecek. Burada bir disiplin suçu var mıdır, yok mudur bunu değerlendirecek olan idari yargıdır. Tamamen askerlik disiplini ile alakalı durum sözkonusudur." dedi.

Belediye başkanlarına soruştumalar: AK Partili ya da CHP'li belediyeler diye ayrılmaz

Bakan Tunç, belediye başkanlarına yönelik soruşturmalara "AK Partili ya da CHP'li belediyeler diye ayrılmaz. Bir suç varsa kanun ihmali varsa elbette yargı soruşturur. Bir gözaltı ve tutuklama kararı verilmişse somut delil elde edilmiştir. Burada parti ayrımı sözkonusu olmaz. Hangi belediyede hangi usülsüzlük yapılmışsa. Fiillere ilişkin deliller elde edilmişse yargı harekete geçer." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan'a hakaret davaları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret davalarına yönelik soruya Bakan Tunç, "Cumhurbaşkanımız hükümetin ve devletin başı. Aynı zamanda devleti temsil eder. Bütün demokratik hukuk devletlerinde devlet başkanlarına, cumhurbaşkanlarına yönelik hakaret suçları düzenlenmiştir. Bu sorunun çözümü Cumhurbaşkanımıza hakaret etmemek. Hakaret suçunun unsurları var. Ağır eleştiri suç değil zaten. Açılan soruşturmalar Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi. Okuduğumuzda hakaret içeriği yoksa soruşturma açılmaması kararı veriliyor. Hakaret içerenlerle ilgili soruşturma izni veriliyor. Sonuçta yargı karar veriyor. Dünyanın bütün demokratik devletlerinde cumhnurbaşkanlarına ve devlet başkanlarına hakaret suç olarak düzenlenmiştir." diye yanıt verdi.